Önümde
her iki yanı heybetli ağaçlarla kaplı bir yol;hafif kızılımsı
toprak. Sarının, yeşilin ve kırmızının her tonu var. Rüzgar
huzur getiriyor. Çıtırdayan sesler arasında yürüyor,
düşünüyorum.Hafif ıslanıyor ama hiç üşümüyorum.
İşte
bu eylül...
İçinde
yaşadığımız her fiziksel çevrenin, deneyimlerimizi,
davranışlarımızı, psikolojimizi hatta tüm yaşamımızı nasıl
etkilediğinin farkında mısınız? Etrafımızdaki tüm mekanlar,
yollar, binalar, tasarımlar ve düzen, düşüncelerimiz, duygu ve
davranışlarımız üzerinde ciddi rol oynuyor.
Bir
evi gezdiğinizde o kişinin kişiliği hakkında fikir elde
edersiniz. Ya da tersten bakalım; bazı davranışlar, psikolojik
durum ve bozuklukların başlıca sebeplerinden biri etkileşilen
çevredir.
Hatta
bu bir bilim dalıdır. Çevresel Psikoloji... Çevre öğeleri ile
insan davranış ve deneyimleri arasındaki karşılıklı ilişkiyi
inceleyen, psikolojinin alt dalı...
Nerede
yaşadığın, nasıl bir hayat yaşadığını belirler. Mutluluk ve
huzurun yolu seçimlerde saklı.
Hele
ki sonbahar da geldiyse...
YILIN
SON AYI OLMALIYMIŞ EYLÜL!
Bir
şeyler bitiyor bu ay. Bir şeyler başlıyor yine bu ay. Bitiş
elini başlangıca veriyor. Hani, yenileniyor mu insan? Elbette.
Bir
sorgulamalar ayıdır da denilebilir; Oluk oluk düşler geçidi.
Sonbahar rüzgarına kapılıp gider bazıları, yapraklarla eş
zamanlı. Zaman zaman yüzünü gösteren güneşle canlanır bazı
fikirler.
Mevsimlerin
en hüzün kokanıdır Eylül aslında. Bir varmış bir yokmuşların
geçit töreni...
"Her
güzel şey kalbimde bir yara açarak gider."
Böyle demiş Mehmet Rauf, Eylül isimli romanında.Çoğunun aklında kalan en önemli cümle de budur zaten. Edebiyat tarihinin bu ilk psikolojik romanının isminin Eylül olması bir tesadüf olamaz. Bu ayın hüznünü ,endişelerini, beklentileri, sonbaharın insan üzerindeki tüm etkilerini en güzel anlatan ispattır EYLÜL adlı roman.
Yapılacak
en güzel şey doya doya yaşamaktır Eylül’ü. Altında oturup
düşlere dalacağınız, sonbaharın tüm keyfini, hüznünü,
yaşayacağınız bir bahçeniz yoksa kendinize bir yol bulun. Şöyle
sakince yürüyeceğiniz bir patika. Sakın geçiştirmeyin bu ayı;
dibine kadar yaşayın Eylül’ü...
Her
anlamda yenilenin.
HATTA
YENİLENMEYE BAHÇENİZDEN BAŞLAYIN
Unutmayın,
şayet bahçeli bir evde oturuyorsanız bu tercihi “BAHÇEM OLSUN”
diye yaptınız! Siz ona iyi bakarsanız o da sizin bu beklentinizi
en üst seviyede tutar.
EYLÜL
BAKIMI
Sonbahar
ayının gelmesiyle, bu ay ilk olarak çimlerinizin bakımını
yapmalısınız. Yaz boyunca yoğun güneşten ve toprak
sıcaklığından etkilenen çiminizi makinenin en kısa ayarı ile
biçmelisiniz. Daha sonra “ventilation” dediğimiz havalandırma
işlemini uygulamalı, kökleri rahatlatmalısınız. Yer yer
boşluklar, sararmalar varsa buralara ara ekim gerekir.
Eğer
yeni çim alanlar oluşturmak istiyor ya da artık ömrünü
tamamladığını fark ettiğiniz çiminizi yenilemek istiyorsanız
bu ay doğru zaman. İster tohumlama ile isterseniz çok daha
avantajlı olan hazır çim kullanarak yeni çim alanları
yaratabilirsiniz. Bahçe zararlılarının aktif duruma geçmeye
başlamasından dolayı önlem almakta da fayda var bu ay.
Çiçeklerin, çalıların, ağaçların kuruyan yaprak ve dalları
budanmalı ve kışa hazır hale getirilmelidir. Yazlık soğanlı
bitkilerin altları açılarak soğanlar çıkarılmalı, kuru, gölge
ve serin bir yerde muhafaza edilmelidir.
GÜLLER
EYLÜLDE TEKRAR AÇAR
Mis
gibi kokuları, çarpıcı renkleri ve insana huzur veren görünümü
ile güller bahçelerin olmaz ise olmazlarıdır. Ancak onlara
yeterli özeni gösterir ve doğru bakarsanız! Eylül başında
doğru bir budama, temizlik ve gübreleme ile tekrar çiçek
açmalarını sağlayabilirsiniz.
BAHÇEMİ
YENİLEMEK İSTİYORUM
Her
ne kadar sonbahar bir şeylerin bitişini simgeliyor gibi görünse
de aslında bahçeler için durum farklıdır. Şayet mevcut
bahçenizden sıkıldıysanız, her şey üstünüze üstünüze
geliyorsa, alanlardan yeterince faydalanamadığınızı
düşünüyorsanız, tüm yaz bakımsız kaldıysa çiçekleriniz,
çalılarınız, ağaçlarınız, çiminiz, artık yenilenme zamanı
gelmiş demektir.
PLANLAMADAN
ÖNCE LİSTE YAPIN
Dış
mekanınızı oluşturmaya başlamadan önce cevaplamanız gereken
bazı sorular var. Bir bahçeden beklentileriniz neler? Bahçenizin
sizden beklentileri neler olacak?
-Alanlarınızı
nasıl kullanacaksınız? Rahatlama, oyun, çalışma,kaçış,yemek,spor,
eğlence, güneşlenme, sebze, meyve yetiştirme?
-Bu
alanları hangi zaman aralığında kullanacaksınız? Sabah, öğlen,
akşamüstü, gece?
-Tüm
yıl vaktinizi bahçede geçirmeyi düşünüyor musunuz?
-Bu
alanları kaç kişi kullanacak? Aile bireyleri kimler, yaşları ve
ilgi alanları neler?
-En
temel ihtiyaçlarınız neler? Bahçe takımları, deck, aydınlatma
armatürleri, saksılar?
-Bahçeniz
için ayırabileceğiniz bütçeniz ne kadar?
-Kafanızdaki
proje altından kalkabileceğiniz bir basitlikte mi yoksa profesyonel
yardım almayı düşünür müsünüz?
-Bahçe
bakımının altından kalkabilecek misiniz?
-Hangi
stil bahçe evinizin değerini yükseltirken size de en yüksek
doyumu sağlar? Doğal, modern, İngiliz, Japon, eklektik, Akdeniz,
İspanyol?
Bu
soruları iyi düşünerek cevapladığınızda ve önceliklerinizi,
beklentilerinizi doğru şekilde saptadığınızda sonuçtan memnun
kalmamanız için hiç bir sebep kalmaz...
SIRA
KENDİNİZİ YENİLEMEDE
Zorlama
olmadan atılan her adım daha prestijli ve güzeldir. Eylül ayından
alınan hüzün, çöküş, güç ve ilham ile istediğiniz her şeyi
gerçekleştirebilirsiniz.
Hayat
bir takım oyunu değil. Tamamıyla her koşulda aslında tek
başınasınız.Genel eğilimler kafanızı karıştırmasın. Kendi
kendinizin stil ve yaşam koçu olun. Göreceksiniz, yenilenme aslen
budur.
BAC by Breeze